GÜZERGAHIMIZ
06:00 ANAMUR ÇIKIŞ
08:30 DİMÇAYINDA SERPME KAHVALTI
10:30 DAMLATAŞ MAĞARASI
11:00 ALANYA MÜZESİ
12:00 TELEFERİK
12:30 ALANYA KALESİ
13:30 ÖĞLE YEMEĞİ
14:30 TEKNE TURU
16:00 ALANYUM ALIŞVERİŞ MERKEZİ (SERBEST ZAMAN)
19:00 ANAMURA DÖNÜŞ
DİMÇAYINDA KAHVALTI
Yemyeşil bitki örtüsü, buz gibi akan suyu ve çevresinde konumlanmış geleneksel restoranlarıyla Dim Çayı, yaz aylarında bölge halkının ve turistlerin favori duraklarından biridir.Çayın suyu oldukça soğuktur; yaz aylarında bile su sıcaklığı 10-15°C civarındadır.Toroslardan doğan çay yaklaşık 60 kilometrelik bir seyir izler. Bu seyrin son kısımlarına doğru Alanya ilçesinin turizminin hizmetine başlar. Yaz kış soğuk olan suyu özellikle yazın Akdeniz'in bunaltıcı sıcağından kaçmak isteyenler için ideal bir yerdir.
DAMLATAŞ MAĞARASI
Damlataş Mağarası, 1948 yılında liman inşaatında kullanılacak taş için ocak açılması sırasında bulunmuştur. Mağara, tarihi Alanya Kalesi’nin batı kıyısındadır. Mağaranın giriş kısmında 50 metrelik bir geçit vardır. Yüksekliği 15 metreyi bulan geçitten sonra silindirik bir boşluğa gelinir. Buradan mağaranın tabanına inilir. Mağara, sarkıtlardan damlamaya devam eden su damlaları nedeniyle Damlataş adını almıştır. Mağara, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da ünlüdür. Doktor kontrolünde mağarada belli bir süre oturarak 21 günlük tedavi kürü uygulayan hastalar vardır. Mağaranın havası yaz kış değişmez; sıcaklık 22 santigrat derece, rutubet yüzde 95, sabit basınç 760 mm’dir. Mağaranın havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, onbinde 2,5 karbondioksit ve bir miktar radyoaktivite ile iyonlar bulunmaktadır.
Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarasıdır.
ALANYA MÜZESİ
Alanya Müzesi 1967 yılında inşa edilmiştir.Bölge tarihine ışık tutacak birçok eseri içerisinde barındırmaktadır. 2012 yılında tamalanan yenileme çalışmalarından sonra ı Alanya ve çevresinin ttarihini yansıtacak uygun bir kurgu ile tasarlanmıştır. Teşhir salonları; Anadolu uygarlıkları, Gemi ve Denizcilik bölümü, Herakles Salonu, Alanya Kalesi bölümü ve sikke bölümü gibi başlıklar altında düzenlenmiş, ana salonda yer alan vitrinlerin konu başlıkları ise mitoloji, ticaret, spor-sağlık olarak belirlenmiş aynı salonda figürünler, cam eserler ve takı konuları içerisinde değerlendirilebilecek eserler sergilenmektedir. Bahçesinde bulunan açık teşhirde ise ostotekler, farklı dönemlere ait yazıtlar ve lahitler sergilenmektedir.
ALANYA KALESİ
Ulaşılması zor ve korunaklı yapısı sayesinde iyi korunan bu yapı, Helenistik Dönem’den beri varlığını sürdürüyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan bir açık hava müzesiAlanya, ünlü tarihçi Strabon’un anlatımıyla Kilikya’ya batıdan girildiğinde görünen ilk şehir. Zapt edilmesi güç çok dik bir kayaya kurulması ve korunaklı limanı nedeniyle milattan önce 2. yüzyıldan itibaren korsanların merkezi oldu. Pompeius’un Korakesion Savaşı’nı kazanmasıyla Romalılar’ın eline geçti. Kalenin surlarının genişletilip yeni binalar eklenmesi de bu döneme rastlıyor. Bizans Dönemi’nde Kalonoros (Güzel Dağ) adıyla anılan ve Akdeniz’in en işlek limanlarından olan Alanya, 1221 yılında Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat tarafından teslim alındı. Kale ve şehrin ismi “Alaiye” olarak değiştirildi, surlar sağlamlaştırılarak yeni sur ve sarnıçlar inşa edildi.Selçuklular’ın Sinop’tan sonra ikinci tersanesi olan ve Keykubat’a “İki Denizin Sultanı” unvanını kazandıran tersane, Alanya’nın simgelerinden sekizgen planlı Kızılkule, Tophane ve İçkale Saray Kompleksi gibi yapılar da aynı dönemde inşa edildi. Yukarı Kale’deki Süleymaniye Camii, bedesten, arasta ve geleneksel Alanya evleriyse Osmanlı Dönemi’nde eklendi. Alanya Kalesi; altı buçuk kilometrelik surları, 140 burcu ve kimileri kullanılabilen sayısız sarnıcıyla Akdeniz kıyısında yükselen ve adeta Anadolu tarihini özetleyen bir açık hava müzesi. Yonca planlı Bizans şapeli ve düşmana zift dökmeye yarayan peçeli delikler de yapının ilgi çeken bölümlerinden.
TEKNE TURU
Alanya Kalesi, Tersane ve Kızıl Kulenin taçlandırdığı Alanya iskelesinden ayrılan teknemiz Alanya kalesinin üzerine bulunduğu yarımadanın etrafındaki deniz mağaraları Korsanlar, Aşıklar ve Fosforlu mağaralarına uğrar. Sonra dünyanın en güzel plajlarından biri olan ünlü Kleopatra plajını denizden seyreder. Açık denizden Alanya iskelesine dönüşümüz esnasında yunusları ve deniz kablumbağalarını görme şansına sahipsiniz.
ALANYUM ALIŞVERİŞ MERKEZİ
MİSAFİRLERİMİZİN İSTEDİĞİ GİBİ GEZİP ALIŞVERİŞ YAPABİLECEĞİ SERBEST VAKİT AYIRDIĞIMIZ DURAĞIMIZ.